الرب
كلمة (الرب) في اللغة تعود إلى معنى التربية وهي الإنشاء...
İmam Ahmed b. Hanbel -rahimehullah- şöyle demiştir: İsnadını ve onun sıhhatini bilip de Sufyân es-Sevrî'nin görüşünü benimseyen kimselere hayret ediyorum. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: ﴿ O'nun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir fitne gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azab isabet etmesinden sakınsınlar﴾ Fitnenin ne olduğunu bilir misin? Fitne şirktir. O'nun sözleri rededildiği zaman kalpte bir sapıklık meydana gelir, sonrada helak olur.
İmam Ahmed, bir kimsenin Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den rivayet edilen sahih hadisi bilipde, sonrada hadise muhalefet ettiği durumlarda Sufyân veya başkasını taklid etmelerini inkar etmiştir. Batıl bahanelerle yaptığı ameli temize çıkarmak için özür beyan eder. Oysaki Mümine Allah Teâlâ'nın kitabından ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetinden bir şey ulaşırsa ona uyması zorunlu bir farzdır. Onun manasını anlayıp, ona kim muhalefet ederse etsin onunla amel etmesi gerektiğini Rabbimiz Tebareke ve Teâlâ ve Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve selem- bize emretmiştir. Sonra İmam Ahmed, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünneti sahih olarak kime ulaşır sonra ondaki bir şeye muhalefet ederse kalbinin sapıp dünya ve ahirette helak olmasıyla o kimseyi korkutmuştur. Zikredilen ayeti delil olarak getirmiştir. Kuranda bunun benzerleri çoktur. Örnek olarak Allah Teâlâ'nın şu ayeti zikredilebilir: ﴿ Onlar yoldan sapınca, Allah'ta kalplerini (doğru yoldan) saptırdı.﴾ Bununla birlikte muhalefet eden alimin mazereti bulunmaktadır; Çünkü rabbani alimler Kuran'a ve sünnete kasıtlı bir şekilde muhalefet etmeyi kastedmezler. Ancak bazı şeyler onlara gizli kalabilir veya nesh edildiğine yada zayıf olduğuna inanmış olabilirler.