السيد
كلمة (السيد) في اللغة صيغة مبالغة من السيادة أو السُّؤْدَد،...
"Ey oğulcuğum. (Kaderinde) sana isabet eden şeyin (sana ulaşmakta) şaşmayacağını, (kaderinde) sana isabet etmeyen şeyin de sana erişemeyeceğini (iyice) bilmedikçe hakiki imânın tadını bulamazsın. (Nitekim ben) Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i şöyle buyururken işittim: «Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir. (Yüce Allah kalemi yaratınca) ona: Yaz, diye emretti. (Kalem): Ey Rabbim neyi yazayım, dedi (Yüce Allah da:) Kıyamet kopuncaya kadar (olacak) her şeyin kaderini yaz!» buyurdu." "Ey Oğulcuğum! Ben Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i «Bundan başka (bir inanç) üzerinde ölen kimse benden değildir.» derken işittim. Ahmed’in rivayetinde şu şekildedir: «Allah’ın ilk yarattığı şey kalemdir. Allah, kaleme; yaz diye emretti. O saatten kıyamete kadar olacak her şey yazıldı.» İbn Vehb’in rivayetinde ise Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Kim, hayrı ve şerri ile kadere iman etmezse Allah, onu ateş ile yakacaktır.»
Ubâde b. es-Sâmit -radıyallahu anh- oğlu Velid’e kadere, hayrı ve şerri ile iman etmesi hakkında tavsiyede bulunmuştur. Bu nasihatle, oğlu için kadere imanın getirdiği dünya ve ahiretteki güzel sonuçlar ortaya çıkmıştır. Aynı şekilde kaderi inkâr etmenin dünya ve ahiretteki zararlı ve sakınılması gereken kötülükleri de ortaya çıkmıştır. Söylediklerine, Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve selem-’in sünneti ile sabit olan Allah’ın her şeyin kaderini takdir ettiğine ve kaleme, mahlukât daha vücut bulmadan önce her şeyi yazmasını emrettiğine dair sözleri ile delil getirmiştir. Kıyamete kadar kâinatta gerçekleşecek olan her şey ancak bir kaza ve kader iledir.