البحث

عبارات مقترحة:

القابض

كلمة (القابض) في اللغة اسم فاعل من القَبْض، وهو أخذ الشيء، وهو ضد...

القوي

كلمة (قوي) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) من القرب، وهو خلاف...

الخلاق

كلمةُ (خَلَّاقٍ) في اللغة هي صيغةُ مبالغة من (الخَلْقِ)، وهو...

Ebû Atıyye dedi ki, ben ve Mesruk Âişe -radıyallahu anhâ-'nın yanına gittik. Mesruk ona: Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ashâbından iki kişi var. İkisi de hayırdan geri kalmıyorlar. Ancak bunlardan biri akşam namazını kılmakta ve oruç açmakta acele ediyor, diğeri ise hem akşam namazını hem de iftarı geciktiriyor, dedi. Bunun üzerine Âişe: Akşam namazını kılmakta ve oruç açmakta acele eden kimdir? diye sordu.Mesrûk (İbni Mes'ud'u kastederek) Abdullah'tır, cevabını verdi. Bunun üzerine Âişe: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de öyle yapardı, dedi.

شرح الحديث :

Ebû Atıyye ve Mesrûk Müminlerin annesi Âişe -radıyallahu anhâ-'ya Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ashabından iki adam hakkında soru sordular.Birincisi: İftarı ve akşam namazını erteliyor.İkincisi: İftarı açmakta ve akşam namazını kılmakta acele ediyor.Hangisi daha doğru yapıyor.?Âişe -radıyallahu anhâ- dedi ki: Bu kim? Yani acele eden? Dediler ki: İbn Mesud -radıyallahu anh- ve dedi ki: Nebî-sallallahu aleyhi ve selllem- de böyle yapıyordu.Yani ifaterı açmakta ve akşam namazını kılmakta acele ederdi.Bu Peygamber - sallallahu aleyhi ve sellem-'in yaptığı fiili sünnet en faziletli olanın iftarı öne almak olduğuna delalet ediyor.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية