الشافي
كلمة (الشافي) في اللغة اسم فاعل من الشفاء، وهو البرء من السقم،...
Biz, Cehennem'in muhafızlarını yalnızca meleklerden kıldık. Çünkü beşerin buna gücü yetmezdi. Şüphesiz Ebu Cehil, kendisi ve kavminin Meleklere güç yetireceğini, sonra da Cehennem'den çıkacaklarını iddia ettiği zaman yalan söylemiştir. Biz, bu sayıyı Allah’a karşı inkârcı olanlar için bir imtihan vesilesi kıldık. Onlar da böylece söylemiş oldukları sözleri dile getirdiler ve azapları kat kat artırıldı.
Aynı zamanda bu imtihanı, kendilerine Tevrat verilen Yahudilerin ve kendilerine İncil verilen Hristiyanların kitaplarında bulunanları tasdik eden Kur’an indiğinde, şüphe duymadan iman etmeleri, ehli kitap onlara muvafakat gösterdiğinde Mü'minlerin imanının artması, iman etmekte tereddüt edenlerin ve kâfirlerin; "Allah, bu garip sayıyla neyi murat etti?” diye sorması için bir vesile kıldık. Bu sayısı inkâr eden kişinin saptırılması, bunu tasdik edene hidayet olunması Yüce Allah’ın sapıtmasını dilediği kimseyi saptırması ve hidayete ermeyi dilediği kimseye de hidayet etmesi babındandır. Sayılarının çokluğu sebebiyle, Allah'ın ordusunu Allah - Subhanehu ve Teâlâ-'dan başkası bilemez. Küçümseyerek ve yalanlayarak “Muhammed'in ancak on dokuz taraftarı mı var?” diye soran Ebu Cehil bunu iyi bellesin. Cehennem, insanoğlunun Allah -Subhanehu ve Teâlâ-’nın azametini öğrendiği bir hatırlatmadan başka bir şey değildir.