البحث

عبارات مقترحة:

الحي

كلمة (الحَيِّ) في اللغة صفةٌ مشبَّهة للموصوف بالحياة، وهي ضد...

المقدم

كلمة (المقدِّم) في اللغة اسم فاعل من التقديم، وهو جعل الشيء...

البر

البِرُّ في اللغة معناه الإحسان، و(البَرُّ) صفةٌ منه، وهو اسمٌ من...

Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'tan rivâyet olunduğuna göre, şöyle demiştir: ''Gözleri görmeyen bir adam, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelerek: Ey Allah'ın elçisi! Beni mescide götürecek kimsem yoktur. Evimde namaz kılmama izin var mı? diye sordu.Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- önce izin verdi. Sonra onu çağırıp: "Ezânı işitiyor musun?" diye sordu. Âmâ adam: "Evet" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ;şöyle buyurdu: "O halde icâbet et (cemaate gel). ''

شرح الحديث :

''Gözleri görmeyen bir adam, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelerek: Ey Allah'ın elçisi! Beş vakit namazda bana yardım edecek ve elimden tutup mescide götürecek kimsem yoktur.Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in onun için cemaate gitmeme hususunda ruhsat vermesini istiyordu.Ona ruhsat verdi,arkasını dönünce Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- ona seslendi ve şöyle buyurdu: Ezanı işitiyormusun?O da evet dedi.O da: Namaz için çağrı yapana icabet et buyurdu.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية