القهار
كلمة (القهّار) في اللغة صيغة مبالغة من القهر، ومعناه الإجبار،...
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: “Yahudi ve Hristiyanlara selama siz başlamayın. Onlarla yolda karşılaşırsanız onları yolun dar yerine gitmeye mecbur bırakın.”
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Ehli kitaba karşı selamla başlamayı yasaklamıştır. Çünkü onlara selam vermemiz bir çeşit ikramdır. Kafir ise ikram ehli değildir. Kafire ihtiyaç halinde söze başlarken nasılsın, nasıl sabahladın, nasıl geceledin? vb. sözleri söylemekte bir beis yoktur. Çünkü selam vermek yasaklanmıştır. Aynı şekilde onlara yolu geçmeleri için açmamamızı emretmiştir. Eğer Müslüman Kitap ehlinden birisiyle yolda karşılaşırsa, Müslüman olan kimse onu yolun dar olan yerine gitmeye mebcur bırakır. Yolun ortası ve genişliği Müslüman kimse içindir. Bu durum dar olduğu zaman geçerlidir. Kitap ehlinden birisinin zarara uğramasına sebebiyet vermez. Bu hususta söylenen: İyilik, nezaket ve iyiliğe iyilikle mukabele etme babını onların kalplerini telif etmek ve Müslümanların elinin üstün olması için yaparız. Nefsi izzetli, değerli, önemli hissetmemeleri babından onlara selamla başlama ve onlara değer verdiğimiz için yolun ortasından yürümelerine imkan tanıma gibi hususlarda muamele etmeyiz.