الحميد
(الحمد) في اللغة هو الثناء، والفرقُ بينه وبين (الشكر): أن (الحمد)...
Ebu Ya'la Şeddâd b. Evs -radıyallahu anh-'ın rivayet ettiğine göre Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Akıllı adam, nefsini hesaba çeker ve ölümden sonraki hayat için iyi amel işler. Aciz adam, nefsini hevasına uydurur, sonra Allah'tan (mağfiret) temenni eder.»
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bu hadiste akıllı adamın nefsini yenen, nefsini, aklının hikmetine ve Rabbinin şeriatine boyun eğdiren her yaptığı ve terk ettiği şeyde nefsini hesaba çeken kimse olduğunu haber vermiştir. Farzları yerine getirmede aciz kalan ve gevşek davranan kimseye gelince, o kimse hevasına uyandır. Nefsi, onun şehevî arzularının esiridir. Onun ahmaklığını artırır ve onun Allah'tan yalancı temennilerde bulunmasını sağlar. O kimse de nefsini Allah'ın affı, mağfireti ve rahmetinin genişliğiyle avutur. Bu hadis zayıftır. Ancak manası kitap ve sünnette sabittir. Allah Teâlâ'nın şu sözünde olduğu gibi: "(De ki; çalışın) (Allah'a tevekkül et). Amel etmeden (Cennete gireceğinizi mi zannettiniz?)"