البحث

عبارات مقترحة:

السميع

كلمة السميع في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعيل) بمعنى (فاعل) أي:...

الوكيل

كلمة (الوكيل) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) بمعنى (مفعول) أي:...

المقدم

كلمة (المقدِّم) في اللغة اسم فاعل من التقديم، وهو جعل الشيء...

الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة

ترجمة معاني القرآن الكريم للغة التركية ترجمها فريق مركز رواد الترجمة بالتعاون مع موقع دار الأسلام www.islamhouse.com.

1- ﴿بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ إِذَا السَّمَاءُ انْفَطَرَتْ﴾


Gök yarıldığında.

2- ﴿وَإِذَا الْكَوَاكِبُ انْتَثَرَتْ﴾


Yıldızlar döküldüğünde.

3- ﴿وَإِذَا الْبِحَارُ فُجِّرَتْ﴾


Denizler birbirine karıştırıldığı zaman.

4- ﴿وَإِذَا الْقُبُورُ بُعْثِرَتْ﴾


Kabirler alt üst edildiği zaman.

5- ﴿عَلِمَتْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ وَأَخَّرَتْ﴾


(Artık her) Nefis, önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip öğrenmiş olur.

6- ﴿يَا أَيُّهَا الْإِنْسَانُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَرِيمِ﴾


Ey insan! O kerim Rabbine karşı seni aldatan nedir?

7- ﴿الَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّاكَ فَعَدَلَكَ﴾


O seni yarattı, sana düzenli şekil verdi ve dengeli kıldı.

8- ﴿فِي أَيِّ صُورَةٍ مَا شَاءَ رَكَّبَكَ﴾


Seni dilediği surette terkib etti (şekillendirdi).

9- ﴿كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِالدِّينِ﴾


Hayır, hayır! Siz hesap ve cezayı yalanlıyorsunuz.

10- ﴿وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظِينَ﴾


Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde koruyucular/gözetleyiciler vardır.

11- ﴿كِرَامًا كَاتِبِينَ﴾


Şerefli yazıcılar/Kiramen, Katibin vardır.

12- ﴿يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ﴾


Onlar ne yaptığınızı biliyorlar.

13- ﴿إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ﴾


İyiler, elbette nimetler içinde olacaktır.

14- ﴿وَإِنَّ الْفُجَّارَ لَفِي جَحِيمٍ﴾


Kötüler/günahkârlar ise kesinlikle Cehennem'dedir.

15- ﴿يَصْلَوْنَهَا يَوْمَ الدِّينِ﴾


Hesap günü oraya atılacaklardır.

16- ﴿وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَائِبِينَ﴾


Onlar oradan (bir yere) kaybolacak değildirler.

17- ﴿وَمَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الدِّينِ﴾


Hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin?

18- ﴿ثُمَّ مَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الدِّينِ﴾


Ve yine hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin?

19- ﴿يَوْمَ لَا تَمْلِكُ نَفْسٌ لِنَفْسٍ شَيْئًا ۖ وَالْأَمْرُ يَوْمَئِذٍ لِلَّهِ﴾


O gün, hiç kimsenin başkası için hiçbir şeye malik olmadığı gündür. O gün buyruk, yalnız Allah’ındır.

الترجمات والتفاسير لهذه السورة: