تفسير سورة الشمس

الترجمة التركية - مجمع الملك فهد

ترجمة معاني القرآن الكريم للغة التركية، ترجمها ممجموعة من العلماء، نشرها مجمع الملك فهد لطباعة المصحف الشريف بالمدينة المنورة، عام الطبعة 1422هـ. ملاحظة: ترجمات بعض الآيات (مشار إليها) تم تصويبها بمعرفة مركز رواد الترجمة، مع إتاحة الاطلاع على الترجمة الأص

﴿بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالشَّمْسِ وَضُحَاهَا﴾

Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, yemin ederim ki,

﴿وَالْقَمَرِ إِذَا تَلَاهَا﴾

güneşi takip ettiğinde aya, yemin ederim ki,

﴿وَالنَّهَارِ إِذَا جَلَّاهَا﴾

onu açığa çıkarttığında gündüze, yemin ederim ki,

﴿وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَاهَا﴾

onu örttüğünde geceye, yemin ederim ki,

﴿وَالسَّمَاءِ وَمَا بَنَاهَا﴾

gökyüzüne ve onu bina edene, yemin ederim ki,

﴿وَالْأَرْضِ وَمَا طَحَاهَا﴾

yere ve onu yapıp döşeyene, yemin ederim ki,

﴿وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا﴾

nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de yemin ederim ki,

﴿فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا﴾

iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki,

﴿قَدْ أَفْلَحَ مَنْ زَكَّاهَا﴾

nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş,

﴿وَقَدْ خَابَ مَنْ دَسَّاهَا﴾

onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.

﴿كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَاهَا﴾

Semûd kavmi azgınlığı yüzünden (Allah'ın elçisini) yalanladı.

﴿إِذِ انْبَعَثَ أَشْقَاهَا﴾

Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında,

﴿فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ نَاقَةَ اللَّهِ وَسُقْيَاهَا﴾

Allah’ın Rasûlü onlara: «Allah’ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!» dedi.

﴿فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُمْ بِذَنْبِهِمْ فَسَوَّاهَا﴾

Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti.

﴿وَلَا يَخَافُ عُقْبَاهَا﴾

(Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!

الشمس