البحث

عبارات مقترحة:

السبوح

كلمة (سُبُّوح) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فُعُّول) من التسبيح،...

الحكيم

اسمُ (الحكيم) اسمٌ جليل من أسماء الله الحسنى، وكلمةُ (الحكيم) في...

الشاكر

كلمة (شاكر) في اللغة اسم فاعل من الشُّكر، وهو الثناء، ويأتي...

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم، صادر عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

1- ﴿بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالضُّحَىٰ﴾


Yüce Allah, gündüzün ilk vaktine yemin etmiştir.

2- ﴿وَاللَّيْلِ إِذَا سَجَىٰ﴾


Ve karanlığı bürüyüp, insanların hareketleri kesildiğinde geceye yemin etmiştir.

3- ﴿مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَىٰ﴾


-Ey Peygamber!- Vahiy bir süre kesildiğinde müşriklerin dediği gibi, Rabbin seni ne terk etti ve ne de senden nefret etti.

4- ﴿وَلَلْآخِرَةُ خَيْرٌ لَكَ مِنَ الْأُولَىٰ﴾


Ahiret yurdu, içinde bulunan kesintisiz kalıcı nimetlerden ötürü senin için dünya hayatından daha hayırlıdır.

5- ﴿وَلَسَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَىٰ﴾


Yüce Allah sana ve ümmetine verdiklerinden razı olana kadar sana ve ümmetine büyük mükâfatlardan verecek.

6- ﴿أَلَمْ يَجِدْكَ يَتِيمًا فَآوَىٰ﴾


Seni, küçükken baban ölmüş bir halde buldu ve önce sana merhamet eden deden Abdülmuttalib’i, ardından amcan Ebu Talib’i sana sığınak kıldı.

7- ﴿وَوَجَدَكَ ضَالًّا فَهَدَىٰ﴾


Seni, kitabın ve imanın ne olduğunu bilmez bir halde buldu da, sana bunlardan bilmediklerini öğretti.

8- ﴿وَوَجَدَكَ عَائِلًا فَأَغْنَىٰ﴾


Seni fakir bir halde buldu ve seni zengin kıldı.

9- ﴿فَأَمَّا الْيَتِيمَ فَلَا تَقْهَرْ﴾


Küçük yaşta babasını kaybetmiş kimselere kötü muamele etme ve onları küçümseme.

10- ﴿وَأَمَّا السَّائِلَ فَلَا تَنْهَرْ﴾


İhtiyaç sahibi olan dilenciyi de azarlama.

11- ﴿وَأَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ﴾


Allah’ın senin üzerine olan nimetlerine şükret ve bunlardan bahset.

الترجمات والتفاسير لهذه السورة: