تفسير سورة الطارق

الترجمة التركية - مجمع الملك فهد

ترجمة معاني القرآن الكريم للغة التركية، ترجمها ممجموعة من العلماء، نشرها مجمع الملك فهد لطباعة المصحف الشريف بالمدينة المنورة، عام الطبعة 1422هـ. ملاحظة: ترجمات بعض الآيات (مشار إليها) تم تصويبها بمعرفة مركز رواد الترجمة، مع إتاحة الاطلاع على الترجمة الأص

﴿بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ﴾

Gökyüzüne ve târıka (sabah yıldızına ) yemin ederim.

﴿وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ﴾

Tarıkın ne olduğunu nereden bileceksin?

﴿النَّجْمُ الثَّاقِبُ﴾

(O, karanlığı) delen yıldızdır.

﴿إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ﴾

Hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunmasın.

﴿فَلْيَنْظُرِ الْإِنْسَانُ مِمَّ خُلِقَ﴾

İnsan neden yaratıldığına bir baksın!

﴿خُلِقَ مِنْ مَاءٍ دَافِقٍ﴾

Atılan bir sudan yaratıldı.

﴿يَخْرُجُ مِنْ بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ﴾

(O su) sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar.

﴿إِنَّهُ عَلَىٰ رَجْعِهِ لَقَادِرٌ﴾

İşte Allah (başlangıçta bu şekilde yarattığı) insanı tekrar yaratmaya da kadirdir.

﴿يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ﴾

Gizlenenlerin ortaya döküldüğü günde

﴿فَمَا لَهُ مِنْ قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ﴾

insan için ne bir güç ne de bir yardımcı vardır.

﴿وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الرَّجْعِ﴾

Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe,

﴿وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ﴾

(nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki

﴿إِنَّهُ لَقَوْلٌ فَصْلٌ﴾

Kur’an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür.

﴿وَمَا هُوَ بِالْهَزْلِ﴾

O, asla bir şaka değildir.

﴿إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا﴾

Onlar bir tuzak kurarlar,

﴿وَأَكِيدُ كَيْدًا﴾

ben de bir tuzak kurarım.

﴿فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا﴾

Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek).

الطارق